Şema Terapi
Değişime dirençli zor vakalar ve kişilik bozukluklarına odaklanan bir yaklaşım, zaman içinde diğer psikolojik sorun alanları, bireysel, grup ve çift terapileri gibi çeşitli sorunlarda da uygulanmaya başlamıştır. Son on yılda yapılan araştırmalar, bu yaklaşımın etkililiğine dair önemli kanıtlar sunmuştur.
Şema terapisi uygulayıcıları ve araştırmacıları, 2006 yılında İsveç’te bir araya gelerek J. Young’ın onursal başkanlığında Uluslararası Şema Terapi Derneği’ni (International Society for Schema Therapy-ISST) kurmuşlardır. Bu dernek, şema terapi modelinin geliştirilmesi, şema odaklı araştırmaların yaygınlaştırılması ve uluslararası düzeyde şema terapi sertifikasyon programlarının standardizasyonu gibi amaçları gerçekleştirmiştir.
Şema eylemleri, organizmanın hayatta kalması için gerekli olan şemaların varlığını sürdüren davranışları içerir. Bu eylemler, çocuklukta uyumu sağlayan ve psikoanalitik terimlerle direnç ve savunma mekanizmalarına benzer şekilde işleyen süreçlere dönüşebilir. Teslim olma, kaçınma ve aşırı telafi etme, bu şema eylemlerine örnek olarak verilebilir.
Şema teslimi, şemayı destekleyen düşünsel, davranışsal veya duygusal stratejileri içerir. Örneğin, Kusurluluk şemasına sahip bir kişi, eleştirel arkadaşları ile ilişkilerini sürdürebilmesi için şemayı destekleyen bilgiyi abartabilir. Şema kaçınması, şemayı başlatmaktan kaçınmak için kullanılan bilişsel, davranışsal ve duygusal stratejileri içerir. Başarısızlık şemasına sahip bir kişi, projesi üzerinde çalışmaktan kaçınarak olumsuz bir değerlendirme ile karşılaşma şansını artırabilir. Şema telafisi ise şemayı aşırı bir şekilde telafi etmek için kullanılan davranış ve düşünceleri içerir. Örneğin, Duygusal Yoksunluk şemasına sahip bir kişi, aşırı miktarda ilgiye ihtiyaç duyabilir ancak diğer insanları kendinden kasıtlı olarak uzaklaştırarak kendisini daha da yalnız hissedebilir.